30 Haziran 2008 Pazartesi

PIRASALI ARNAVUT BÖREĞİ...

Bu sofrayı sevgili Papatya Prenses ve Bedia teyzemle Nur abla için hazırlamıştım üzerinden epey zaman geçmesine rağmen ben anca yayınlıyorum bu hoş sofrayı ve Arnavut böreği tarifimi geçelim tarifimize;


Malzemeler:
1 kilo un
1-2 tatlı kaşığı tuz
1-2 bardak oda sıcaklığında su
1 kase sıvı yağ
içi için;
1/2 kilo pırasa
1 kase lor peynir
tuz,pul biber



Yapılışı:Un,su ve tuzla güzel bir hamur yoğuruyoruz,su miktarını hamurun kıvamına göre ayarlıyoruz yumuşak bir hamur olucak.Hamurumuzu mandalina büyüklüğünde 16 adet bezeye ayırıyoruz ve 10 dk dinlendiriyoruz un yardımıyla bezelerimizi pasta tabağı büyüklüğünde açıyoruz ve aralarını yağlayarak üst üste altı adet koyuyoruz.Kalan bezeleride beşer beşer yağlayarak üst üste koyuyoruz diğer yanda pırasalarımızı ince ince kıyıyoruz ve sıvı yağ ve baharatlarını ilave ediyoruz ve kavuruyoruz peynirini ilave ederek altını kapatıyoruz.Yağladığımız altılı bezeyi elimizle açarak yağlanmış fırın tepsimize yayıyoruz içine biraz sıvı yağ serpiyoruz ve harcımızdan koyuyoruz diğer bezeyi de açıp aynı işlemi tekrar ediyoruz son bezeyide yayıp üzerine sıvıyağ sürüyoruz ve fırına veriyoruz üzeri kızarıncaya kadar pişiriyoruz...
Afiyetle yenmeye hazırdır artık böreğimiz...
tavsiye ederim mutlaka deneyin,
mutlu haftalar diliyorum herkese

27 Haziran 2008 Cuma

Hayırlı ve Bereketli Cumalar...


Allahım, kalbimizi iman ve Kur'ân nuruyla nurlandır.
Allahım, Sana karşı fakrımızla bizi zengin kıl; Senden istiğnâ ile bizi fakir düşürme.
Biz kendi havl ve kuvvetimizden teberrî edip Senin havl ve kuvvetine iltica ettik. Sen de bizi, Sana tevekkül edenlerden eyle.
Bizi nefsimize terk etme. Bizi hıfzınla koru. Bize ve erkek, kadın bütün mü'minlere rahmet et...

AMİN...

Cumamız Mubarek olsun inşaAllah...

23 Haziran 2008 Pazartesi

Yoğurtlu Biber...

Bir haftadır temizlik vardı en sonunda bitti ve ben ancak vakit buldum tarif eklemeye...çok hoş bir kahvaltılık ikindi çayının yanında taze ekmekle çok güzel gidiyor geçelim tarifimize;
Malzemeler:
10-15 adet etli çarliston biber
2 yemek kaşığı sıvı yağ
3 diş sarmısak
1 kase yoğurt

Yapılışı:Biberlerimizi yıkıyoruz ve çekirdeklerini çıkartıyoruz halka halka doğruyoruz ve tenceremizin içine alıyoruz içine sıvıyağımızı ve tuzumu da ilave ederek biberlerimizi kavuruyoruz,(biberler ne çok kavrulacak ne çok diri kalacak ikisinin arasında olacak )servis tabağımıza kavrulan biberlerimizi alıyoruz biraz ılındıktan sonra hazırladığımız sarmısaklı yoğurdumuzu (sarmısak sevmeyen prensesler için sade yoğurtla da olur ) biberlerimizin üstüne döküp güzelce harmanlıyoruzve ekmek batırarak yiyiyoruz...
Afiyet Olsun....

22 Haziran 2008 Pazar

Limit Sizsiniz...(Önce Kendi Kanatlarına Güven)

Çok hoşuma gitti bence üşenmeyin tıklayın ve okuyun...

17 Haziran 2008 Salı

Gıybetten Kazanç..



Başkalarının eksik ve zaaflarını arkalarından anlatmayı alışkanlık haline getiren bir gıybetçi adam, çevresindeki bir maneviyat büyüğünün de gıybetini yapmaktan çekinmiyordu.

Bu yüzden de gıybetçiyi çevrede kimse sevmiyordu. Fakat gönül insanı büyük zat, gıybetçi huzuruna geldiğinde hep iltifat ediyor; "Gel bakalım benim sevgili ortağım!" diyerek karşılıyordu. Bu iltifat gıybetçi adamı insafa getirdi; "Ben bu zatın şurada burada aleyhinde konuştuğum halde o bana hep iltifatta bulunuyor, bundan sonra aleyhinde konuşmamalıyım." diye karar aldı. Ne var ki, bu karardan sonra o zatın huzuruna vardığında eskiden gördüğü iltifatı artık göremez oldu. "Gel bakalım benim ortağım!" gibi iltifatlarla baş köşeye çağırmıyordu. Bunun sebebini merak ederek bir gün sordu: "Efendi hazretleri, bize gösterdiğiniz iltifatı artık göstermiyorsunuz, eski muhabbet kalmadı gibi geliyor bana. Sebebi nedir acaba?"

Maneviyat büyüğü tebessüm ederek açıkladı, iltifat eksikliğinin sebebini: "Eskiden bir ticari ortaklığımız vardı. Şimdilerde o ortaklık bitti; iltifat da gitti."
"Ne ortaklığı. Ben öyle bir ortaklığın farkında değilim." deyince de şu açıklamayı yaptı büyük zat: "Çünkü; sen şurada burada benim aleyhimde konuşuyordun; bu sözlerini bana getirenlere karşı ben de gıybetine gıybetle karşılık vermemeye gayret ediyor, sabretmeyi tercih ediyordum. Bu sabrımın karşılığı olarak benim günahlarım senin defterine, senin sevapların da benim defterime yazılıyordu. Böyle bir ticari ortaklığımız oluşmuştu seninle. Şimdilerde ise sen benim aleyhimde artık konuşmuyor, gıybetimi yapmıyorsun, bu sebeple senin sevapların bana, benim günahlarım da sana yazılmıyor. Böylece ortaklığımız bitmiş bulunuyor, iltifata gerek kalmıyor.."
Gıybetçi adam düşünmeye başladı: "Sahiden gıybetçinin durumu böyle mi?" diye üsteleyince maneviyat büyüğü açıklamasına şu misali de ilave etti:

"İmam-ı Şarani Hazretleri diyor ki: Ben ille de birinin gıybetini yapacak olsam önce anamın babamın gıybetini yapardım. Çünkü gıybet yapan insan, önce kendi sevaplarını gıybetini yaptığı adama bağışlamış olur, sonra da onun günahlarını kendi üzerine yüklenmiş sayılır. Ben ise önce anama babama sevaplarımı bağışlamak ister, sonra onların günahlarını yüklenmeyi tercih ederdim!"

Düşünmeye başlayan gıybetçinin aklı başına geldi de dedi ki: "Madem durum böyle. Bundan sonra ben kimsenin gıybetini yapmayacağım; ama herkes benim gıybetimi yapabilir, varsa gıybetimi yapacak buyursun yapsın. Böyle bir ortaklığa ben hazırım.."

13 Haziran 2008 Cuma

Vişneli ve Çikolata Parçacıklı Kümbet Pasta

Doğum günü sofram dan son tarifim,bakalım nasıl bulucaksınız pastamı,süslemesi istediğim kadar olmasada,tadı çok güzeldi kardeşimin arkadaşlarının çok hoşuna gitmiş pastam,kremşantiyle süslemek istiyordum fakat sıkma torbam ( var ama işe yaramıyor insanı sinir ediyor en kısa zamanda almam lazım...) olmadığı için süsleyemedim fındık ve damla çikolata kullandım geçelim tarifimize;

Malzemeler
4 yumurta
4 kahve fincanı un
3 kahve fincanı şeker
2 çorba kaşığı kakao
1 paket kabartma tozu
Kreması için;
200 gr margarin
1 su bardağı+2 yemek kaşığı un
12 çorba kaşığı toz şeker
1 litre süt
1 paket vanilya
(Ben krema olarak vişne ve çikolata parçacıklı puding kullandım)
Sosu için;
2 çorba kaşığı margarin
4 çorba kaşığı şeker
3 çorba kaşığı kakao
1/2 su bardağı süt ya da su
(Ben hazır çikolata sosu kullandım )

Yapılışı:Yumurtaları şekerle iyice çırpıyoruz,kakaosunu ,ununu ve kabartma tozunu da ilave edeip tekrar çırpıyoruz ve yağlanmış kelepçeli kalıbımıza döküyoruz 180 derecede pişiriyoruz.
Soğuyan keki ikiye bölüyoruz,üst parçasını çukur bir kasenin içine yerleştiriyoruz diğer tarafdan ya kremayı pişirip ılındıktan sonra kekimizin içine döküyoruz ya da benim yaptığım gibi pudingimizi tarifine göre pişirip kekimizin içine döküyoruz. Diğer kek parçasını da üzerine kapatıp ya buzlukta ya da dolapta en az 4 saat bekletiyoruz.Ben akşamdan hazılayıp bir gece buzlukta beklettim,
Servis tabağımıza pastamızı ters çeviriyoruz ve sosunu pişirip ılık olarak pastamızın üzerine döküyoruz ya da bu sefer benim yaptığım gibi hazır çikolata sosunu tarifine göre pişirip dökebilirsiniz.Dövülmüş fındık ve damla çikolata ile süsleyerek servis yapılmaya hazırdır...
Dediğim gibi süsleme işi biraz canımı sıksada pastam gerçekten lezzetli olmuştu
Afiyet Olsun...
Denemenizi tavsiye ederim bu şahane pastayı

10 Haziran 2008 Salı

Minik Turta..


Bu minik turtacıklar Doğum günü sofram dan yapımı kolay yemesi keyifli bir tarif kızlar çok sevmişler turtalarımı bakalım sizlerde sevecekmisiniz geçelim tarifimize;
Malzemeler:
125 gr margarin
1 çay bardağı pudra şekeri
2 yumurta (1 bütün birinin sarısı ayrı )
1 paket kaqbartma tozu
1 paket vanilya
1/2 kase çilek reçeli ya da sevdiğiniz başka bir reçel
aldığı kadar un (azar azar ilave edilecek)
Yapılışı:Margarin ve pudra şekeri iyice karıştırılır,yumurtalar ileve edilir ve yavaş yavaş unu ilave edilir,kabarma tozu ve vanilyasıda ilave edilerek güzel yumuşak bir hamur elde edilir (ele yapışmayacak )
Hamuru merdane yardımıyla açıp,çay bardağıyla yuvarlak şekiller kesiyoruz ve yuvarlakların kenarlarına yumurta sarısı sürüyoruz kalan hamurlardan elimizle simit yapar gibi yuvarlak bir şekil yapıp yumurta sarısı sürdüğümüz şeklimizi
n kenarlarına yapıştırıyoruz.180 derecede 20 -25 dk pişiriyoruz (fazla kızarmamalı)
fırından çıkardığımız turtaların ortalarına reçel(marmelatda olabilr) sürüyoruz,artık servise hazır...
Afiyet olsun....

6 Haziran 2008 Cuma

Hayırlı Cumalar ve Düğme Kurabiye...

Cumanız mübarek olsun,bu kurabiyeler Doğum günü sofram dan bir lezzet,yapımı kolay yemesi keyifli tek lokmalık kurabiyecikler....
çayla güzel bir arkadaşlığı olsada ,kahveylede sıkı bir dostluğu var bu düğmeciklerin...
geçelim tarifimize; Malzemeler:

150 gr margarin

2 yumurta sarısı (akları üzeri için )

2 bardak un

1 paket vanilya

2 tepeleme çorba kaşığı pudra şekeri

Üzeri için;
yumurta akı ve toz şeker


Yapılışı:Oda ısısındaki margarini,yumurta sarılarını ve pudra şekerini iyice birbirine yediriyoruz.Ununu ve vanilyasını ilave ederek iyice yoğuruyoruz.Hamurumuzdan ceviz büyüklüğünde ( daha küçükde olabilir) parçalar kopartıp yuvarlıyoruz önce yumurta akınına sonra toz şekere bulayıp,yağlanmış tepsiye diziyoruz 180 derecede 20 dk kadar pişiriyoruz.Fazla kızarmaması gerekiyor hafif beyazımsı olmalı..
Afiyet olsun...

4 Haziran 2008 Çarşamba

Taze Soğanlı Patates Mücveri...


Bu lezzetli aparatifi birbuçuk ay kadar önce sevgili papatyaprenses.blogspot.com in sayfasında dolanırken görmüştüm canım istemişdi uzun zamandır yapmadığımın farkına tam varmıştım ki kardeşim hadi yapalım dedi ve öğleden sonra çaya gelecek olan misafirlerimiz için yapmıştık
Sofra keyfimiz ...Mütevazi soframız da yayınlamadığım son tarifim olur kendileri geçelim tarifimize; Malzemeler:
4 -5 adet orta büyüklükte patates
5 yumurta
3 tepeleme yemek kaşığı un
1.5 tatlı kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı kırmızıbiber
5 -6 adet ince doğranmış taze soğan



Yapılışı: Patatesleri rendeleyip iyice suyunu sıkıyoruz,karıştırma kapına alıp, içine yumurtalarını kırıyoruz ve karıştırıyoruz,taze soğanını ununu ve baharatlarınıda ilave edip iyice karıştırıyoruz.Teflon tavada az yağ ile alt-üst ederek pişiriyoruz.İstenirse küçük parçalar halinde yapılarakda kızartılınabilir....
Afiyet olsun...