31 Ocak 2009 Cumartesi

ALLAH RIZASI



Şu dünyada en büyük gayemizin ALLAH RIZASI olması duasıyla;
benim çok hoşuma gitti bu kıssadan hisse
inşallah sizde beğenirsiniz!
hepinize iyi haftasonları dilerim,
buyrun kıssayı okuyun;

*Vakti zamanında odunculukla geçinen, çalış kan, dürüst, dindar bir adam vardı O zamanda yaşayan bazı insanlar, yakın bir çevrede bulunan ve nadir yetişen bir ağaca kutsallık izafe etmişlerdi Adaklarını, dileklerini o ağaç aracılığıyla yapıyorlardı Bu oduncu anılan ağacı şirk (Allah'a ortak koşma) sebebi olarak görüyordu ve bunun için kesmeye karar verdi O zamana kadar kimse buna cesaret edememişti Oduncu bir gün baltasını aldı ve verdiği kararı uygulamak üzere yola koyuldu Yolda karşısına acayip görünüşlü, insana güven vermeyen biri çıktı Oduncu "sen kimsin?" diye sordu, o da "Ben şeytanım" diye cevap verdi Oduncu "Vay alçak vay hain demek insanları yoldan çıkaran sensin, şimdi seni geberteyim" diye söylenip üstüne çullandı Bir anda şeytanı altına alıp boğazına abandı "Demek ki insanları kandırıp o ağacı kutsallaştıran da sensin alçak herif" dedi Şeytan, "Boşuna uğraşma, çabalama, beni öldüremezsin, çünkü Allah tarafından kıya mete kadar insanları saptırmak için bana mühlet verildi Sen o ağacı kesmekten vazgeç sana bir öneride bulunacağım" diye karşılık verdi Oduncu "Kabule şayan ne önerin olabilir muzır herif?" diye çıkıştı Şeytan şu öneride bulundu:

- Sen o ağacı kesmekten vazgeçersen sana her sabah bir altın getirir yastığının altına koyarım Böylece seni geçindirmeye bile yetmeyen odunculuktan kurtulmuş olursun

Oduncu biraz yumuşar gibi oldu ve sordu:

- Peki vadettiğin bir altını getirmezsen ne olacak?

- O zaman bana dilediğini yap

Oduncu öneriyi, kabul etti, ağacı kesmeden geri döndü O gece yattı Sabah olunca yastığının altına baktı ve gerçekten bir altın konmuştu Buna çok memnun oldu Merakla ertesi günü bekledi Ertesi gün oldu ama yastığının altına para konmamıştı Belki başka bir yere koymuştur diye her yanı alt üst etti yine altın çıkmadı Buna çok içerleyen oduncu hemen bıçağını baltasını alıp şeytanı bulup öldürmek üzere yollandı Aynı yerde şeytanla yine karşılaştılar Oduncu şeytanı görür görmez hemen üzerine atıldı Ama önceki nin tersine şeytan kendisini bir un çuvalı gibi savurdu Adam kalktı, şeytanın üzerine yeni bir hamle yaptı Ama elini bile süremedi Artık insiyatif şeytana geçmişti Şöyle dedi:

- Boşuna uğraşma arkadaş, sen geçen sefer beni neredeyse haklıyordun, çünkü o zaman Allah rızası için yola çıkmıştın Şimdi ise bana kızgınlığın kendi nefsin için Bundan dolayı artık bana gücünü geçiremezsin, aksine sen mağlup olursun

28 Ocak 2009 Çarşamba

FIRINDA İKİ RENKLİ BİBER DOLMASI ve MİM...

Gerçekten lezzetli oluyor, yeni keşiflerde bulunuyorum bu diyet sayesinde :)
diyet yapanlara bu dolmayı tavsiye ederim deneyin beğeniceğinizi umuyorum arkadaşlar....
Yeni keşiflerim oldukça sizlerle paylaşmaya devam edeceğim demiştim buda fırında dolmam önümüzdeki günler neler getirir,hangi keşiflerde bulunurum bilmem ama bu diyet sürdükçe yeni bişeyler bulacağım garanti :))
buyrun tarifime;


Malzemeler
3 adet kuru soğan
100 gr yağsız kıyma
4-5 adet orta boy kırmızı biber
3-4 adet küçük dolmalık biber
2 orta boy havuç
1/4 demet nane
1/4 demet maydanoz
2 yemek kaşığı salça
yarım çay kaşığı karabiber
silme 1 tatlı kaşığı tuz
1 yemek kaşığı
1 adet domates
1 diş sarımsak

Yapılışı:Bir kabın içine kıyma alınır ,ince ince kıyılmış soğan,sarımsak,1 kaşık salça,ince ince kıyılmış maydanoz ve nane,baharatlar,rendelenmiş havuç ilave edilir ve iyice yoğurulur.Diğer yandan biberlerimizi yıkayıp içlerini açalım ve harcımızdan dolduralım kesilmiş domatesle ağzını kapatalım ve dolmalarımızı tenceremize ya da fırın tepsimize güzelce yerleştirelim.
1 yemek kaşığı salça ve sıvıyağını,tuzunu yeteri kadar suyla sulandıralım dolmalarımızın üzerlerine gezdirelim 20 dakika kadar pişirelim...
Afiyet olsun :))

NOT1:Ben dolmalarımı bu sefer fırında pişirdim,fırın dolmaya bayılırım:))
NOT2:Bir zamanlar akşam yemeği menümdü;bu dolmalar,bol limonlu salata,1/2 kase yoğurt ve 1 ince dilim ekmek (akşamları hem et hem sebze yediğim için ideal olmuştu bu dolma benim için:)
Gelelim mime;
sevgili Hansa beni mimlemiş bende taze taze cevaplayayım dedim;
yakınınızdaki ilk kitabı alın.
161.Sayfayı açın,
5.cümleyi okuyun vepaylaşın,
En güzel kitaptan en güzel cümleyi değil
en yakınınızdaki kitaptan yazın.
5 blog arkadaşınıza bu mimi yollayın...

*Yakınımdaki ilk kitap: Biyoyorum (bütün puan türleri için)(kardeşimin öss hazırlık kitabı en yakınımda napalım:)
161.Sayfanın 5.Cümlesi :Yeşil ışık klorofilce yansıtıldığı için,fotosetez ya hiç olmaz ya da çok az düzeyde gerçekleşir.
Mimi yolladğım 5 arkadaşımsa;
Yeşim
Derya ablam
Nino
Limonlu Kek
Rumeysa

katılırsanız çok sevinirim...

26 Ocak 2009 Pazartesi

KARNIBAHAR SALATASI

Sebzeleri mevsiminde yemek gerekiyor şimdi kış bol bol lahana,karnıbahar,pırasa vb. varken patlıcanın,domatesin yüzüne bakmamak lazım bence (ben bakmıyorum:))sebze sevmeyenleri esefle kınıyorum tencerede klasik yemeyini sevmiyosan,salatasını yap,kızartmasını yap,fırına ver bir şekilde ye ve yedir,elimizdeki Allahın faydalanmmız için verdiği nimetleri bolca tüketelim...
burdan yola çıkarak bende karnıbaharı fazla sevmememe rağmen bu salatayı severek yerim,karnıbaharı benim gibi fazla sevmemeyenlere ve diyettekilere karnıbahar yedirmek için güzel bir alternatif salata tarifi vermek istiyorum,hepinize mutlu haftalar dilerim
buyrun salataya geçelim ;


Malzemeler
1 adet karnıbahar
2 adet kırmızı biber
5 dal taze soğan
1 adet kuru soğan
2 adet orta boy havuç
1/2 demet maydanoz
1/2 demet dereotu
1/2 kase biberli yeşil zeytin
1/2 kase konserve mısır
sosu için kafi miktarda;
zeytinyağ
limon suyu
elma ya da üzüm sirkesi ve
tuz
Yapılışı:Maydanoz, dereotu,kırmızı biber,haşlanmış havuç ,biberli yeşil zeytin ve taze soğan doğranır.Tuzlu suda çok az haşladığımız karnıbahar servis tabağına alınıp; üzerine doğradığımız havuç,kırmızı biber, biberli yeşil zeytin,yeşilliklerimizi ve konserve mısırıda ilave edip karıştırılır.Son olarak Karıştırma kabına elma ya da üzüm sirkesi, tuz,limon suyu alınarak birlikte çırpılır ve zeytinyağı ilave edilir.
Hazırlanmış olan bu sos salatanın üzerine gezdirilir.
servise hazırdır salatamız
Afiyet olsun:))
NOT:
Diyet yapanlar zeytinyağı koymazsa tam diyet salata hazırlamış olurlar ( ya da 1 tatlı kaşığı zeytinyağı kullansınlar biraz daha lezzetli olur)

25 Ocak 2009 Pazar

ETLİ TAZE FASULYE



Ben bayılırım fasulyeye hele zeytinyağlısına ölürüm
ailecek çok severek yeriz.Sizin de seveceğinizi umarak tarifime geçiyorum...
güzel bir pazar günü geçirmenizi dilerim:))


Malzemeler;
1 Kilo taze fasülye
2 Adet soğan
1 Çay Bardağı sıvıyağ
2 Adet domates
2 yemek kaşığı salça
1-2 Su Bardağı su
tuz
pul biber

Yapılışı: Fasulyeleri ayıklayıp yıkayalım ve ikiye kıralım, soğanı yemeklik doğrayıp sıvıyağla beraber tencerede kavuralım. Pembeleşince etleri ekleyip, etler suyunu salıp tekrar çekinceye kadar kavuralım. Küp doğranmış domatesleri,salçayı ve fa­sulyeleri de ekleyip 5-10 dakika birlikte kavurmaya devam edelim, tuzunu,pul biberini ve 1-2 su bardağı suyunu (sı­cak olursa iyi olur) ekleyip tencere­nin kapağı kapalı olarak fa­sulyeler ve etler yumuşayana kadar kısık ateşte pişirelim.
NOT:Pişirme süresi vermiyorum, herkes fasulyesinin cinsine göre (piştiğinden emin olana kadar) pişirsin...

21 Ocak 2009 Çarşamba

DOMATESÇİ MİLYARDER

Benim çok hoşuma gitti,bu kıssadan hisse sizlerle paylaşmak istedim inşallah beğenirsiniz;

*Peygamberimiz, babaların çocukları için yaptığı duaları "peygamber duası"na benzetirken, anne ve babası sağ iken cenneti kazanmayanlara hayret ettiğini belirtmiş.

Sadece Cennet değil ki,

Bu dünyayı kazanmak da onlara bağlı.

Yani, anne ve babalarımıza.

*** 80'li yıllar asistanlık yıllarımdı ve bana göre en aktif dönemimdi.

Zafer dergisine o yıllarda katılmış ve yardım için sadece parmağımı uzatayım derken, ilk önce elimi, sonra kolumu, daha sonra da bütün vücudumu kaptırmıştım. Artık fakülteden gelir gelmez kapağı dergiye atıyor ve gece yarılarına kadar mizanpaj yapıyordum. Selim Gündüzalp'le birlikte tabi. Arka planda ise, başta rahmetli hocamız Haluk Nurbaki olmak üzere, en az bizler kadar çalışan ve yaptıkları için hiçbir karşılık beklemeyen bir yazar kadrosu vardı. O zamanlar ilk gençlik çağlarının başında olan Ali Suad ve Özkan Öze, hem bütün gayretleriyle bize yardımcı olur, hem de dakikasında boşalan bardaklarımıza çay yetiştirirlerdi. Dergicilik zor işti doğrusu...

O ayın dergisini tamamlayıp "Gerçeğe Doğru" ciltlerine geçtiğimizde, tam bir hapis hayatı başlıyordu. Bilgisaraylar o günlerde yaygın değildi. Bu yüzden de her şey elle yapılıyordu. Bazen bir ay boyunca dergiden çıkmıyorduk. Buna rağmen halimizden şikayetçi değildik. Çünkü bütün yorgunluğumuza rağmen, ruhumuzun bayram yaptığını hissediyorduk. İşimiz bittiğinde, esnaf ziyaretleri başlıyordu.

O günlerde civa gibi bir genç tanıdık. (Bu gencin gerçek ismini vermek istemiyorum. İsterseniz ona Osman diyelim.)

Osman, işe bir tezgahtar olarak başlamıştı. İnanılmaz derecede çalışkan bir insandı. Yaşlı babası, ona her an destek veriyor ve aşırı bir şefkat gösteriyordu. Kısa bir süre içinde, kendi işyerini açtı. Hatırladığım kadarıyla, iç giyim ve gecelik satıyordu. Dükkanı arı kovanı gibiydi. Birkaç ay sorma, ara sokaklardan çıkıp Adapazarı'nın en işlek caddesine geçti. Aynı ilgiyi görünce, bir dükkan daha açtı. Hemen arkasından, bir tane daha...

Osman artık gerçek bir milyarderdi.

*Aradan geçen yıllar içinde, babasıyla kavga edip darıldığını ve onu gücendirdikten sonra, yüzüne bile bakmadığını duyduk. Kendisine defalarca giderek, yaptığı işin yanlış olduğunu ve babasının rızasını mutlaka alması gerektiğini tekrarladık. Ama Osman, artık büyük adamdı ve hiç kimseye tenezzül etmiyordu.

Onu ikna etmek mümkün olmadı.

Yaşlı adam, kavgadan sonra hastalandı.

Ve bütün ısrarlara rağmen gururunu kıramayan ve kendisini ziyaret etmeye yanaşmayan oğlunun ismini sayıklayarak vefat etti.

Osman'ı birkaç yıl sonra pazarda gördüm.

Rabbim şahittir ki, küçük bir tezgah açmış domates satıyordu.


Alıntıdır
http://www.ihya.org/
Hikayeler

19 Ocak 2009 Pazartesi

LİMONLU BROWNİ

Tatlı bir tarifle haftaya bşlayalım istedim,gerçekten çikolatalı şeyler bizim evde karaborsaya düşen maç bileti gibidir
kapışılır ve anında biter...
Denemenizi tavsiye ederim bu sefer tarifle biraz oynadım siz orjinalinden yapın dilerseniz (içiçede olsa ikisinide yazıyorum),
herkese mutlu haftalar dilerim:)
Bugün sizlere 3 kaşık brownisinin tarifini vereceğim tarif Güner annanemden,
şefin tavsiyesi;Vanilyalı dondurmayla servis edilmesi konusunda kesin:):)

Geçelim tarifimize;
Malzemeler:
3 yemek kaşığı tereyağ,margarin ya da sıvıyağ
125 gr bitter çikolata ya da sütlü çikolata tercih edilebilir ama ben evde olmadığı için çikolata kullanmadım...)
3 yumurta
4 tepeleme yemek kaşığı toz şeker (orjinal tarifinde 3 kaşık)
7 tepeleme yemek kaşığı un (kıvamına göre artırma ve eksiltme yapılabilinir orjinal tarifinde 5 kaşık)
1/2 limonun suyu ve kabuğu(orjinal tarifinde yok )
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
1/3 çay kaşığı tuz
1/2 su bardağı fındık ya da ceviz
4 tepeleme yemek kaşığı kakao (orjinal tarifinde 3 kaşık)
1 çay bardağı süt (orjinal tarifinde yok )
3 tepeleme yemek kaşığı yoğurt
1 tepeleme yemek kaşığı hindistan cevizi(orjinal tarifinde yok )


Üzeri için:
3 tepeleme yemek kaşığı kakao
4 tepeleme yemek kaşığı toz şeker
1 bardak su ya da süt

Yapılışı: Önce sos malzemeleri karıştırılıp pişirilir ve soğuması için bekletilir,(kek yapma işleminden önce pişirilir ya da hemen derin dondurucuya(bizim doğal dondurucu balkona) koyup keki yaparken soğumasını hızlandırmalısınız)
birde evde çikolatamız olmalı :)
çikolata,margarin,sıvıyağ ya da tereyağıyla birlikte benmari usulu eritilip soğuması için kenara alınmalı:):)
ben bir tabağın içinde çok yumuşak olan margarinime yumuşacık 1 kaşık tereyağı ve 1kaşık sıvı yağ ekledim iyice mıncıkladım,başka bir karıştırma kabında yumurta ve şekeri iyice çırpıyoruz, normalde benmari usulu erittiğimiz karışımı iyice çırptığımız yumurta ve şekerli karışıma ilave ediyoruz( ben yoğurduğum yağı ilave ettim ) sütünü, yoğurdunu,kakaosunu ve hindistan cevizini ilave edip karıştırdım.Un ,vanilya ,kabartma tozu, limonun suyu ve kabuğu,tuzuda ilave edip,çırpmaya devam ediyoruz son olarak fındık veya cevizide ilave ederek kaşıkla iyice karıştırıyoruz,yağlanmış kalıbımıza karışımımızı döküyoruz.
180 derecede önceden ısıtılmış fırında pişiriyoruz. fırından çıkardıktan sonra sıcak brownimizin üstüne her tarafını ıslatıcak şekilde 1 bardak limonata (çoğunlukla süt dökerim bu sefer böyle oldu...) dökerek ıslatıyoruz ( tabiki bu benim eklemem aslında bu aşamada pişirdiğimiz sosu dökülmeli kıvamı sulu olduğundan kek ıslanıyor zaten,ben ıslak sevdiğimden ilave olarak ıslıyorum)
pişirdiğimiz ve soğuttuğumuz çikolatalı sosumuzu brownimizin üstüne döküyoruz ve soğuyunca servis ediyoruz...

Afiyet olsun :))
NOT1:kek sıcak sos soğuk olacak çok dikkat edilmeli
NOT2
:Vanilyalı dondurmayla servis edin ve çikolata kullanın benim gibi tembellik etmeyin:)

17 Ocak 2009 Cumartesi

ETLİ NOHUT



Ben bayılırım nohuta,bizim evde ailecek çok severek yenir. Sizin de seveceğinizi umarak tarifime geçiyorum...

Malzemeler
3 su bardağı nohut (1 gece önceden soğuk suyla ıslatılmış)
300 gr kuşbaşı et(kemikli etlede güzel olur ben kemikli et kullandım:))
3 tane orta boy ince ince kıyılmış soğan
yeteri kadar su
yeteri kadar sıvıyağ
2 çay kaşığı pul biber
1 tatlı kaşığı tuz
4 yemek kaşığı salça (yarısı domates yarısı biber salçası)

Yapılışı:
Sıvıyağını tencereye alıp biraz kızdırdıktan sonra etleri içine atıp orta hararetli ateşte soteliyoruz.Sonra ince kıyılmış soğanlarını ekleyip, sotelemeye devam ediyoruz,salçayı ilave edip biraz daha kavuruyoruz,nohutlarını ilave edip kısık ateşte bir çeviriyoruz.Kavrulma işlemi bittikten sonra suyunu, pul biberini tuzunu ekleyip düdüklünün ağzını kapatıyoruz.Kaynamaya başladıktan sonra düdüklünün altını kısıp 25-30 dk pişiriyoruz. Piştikten sonra 5 dk dinlendirip yanında pilavla sıcak sıcak servis yapıyoruz.
Afiyet olsun...

15 Ocak 2009 Perşembe

PATATES PÜRESİ ...



Zorunlu bir haftalık moladan sonra tekrar beraberiz zaman buldukça sizlere uğrayacağım,babam rahatsızdı çok şükür ki şimdi iyi ve ben burdayım;
Malzemeler

8 -9 adet orta boy patates
2 su bardağı soğuk süt(kıvamına göre arttırılabilir veya
azaltılabilir)
1 tatlı kaşığı tuz (arzuya kalmış...)
3-4 yemek kaşığı tereyağı (sıvı yağda olabilir ama tereyağı başka olur pürede..)
1/2 limonun suyu (isteğe bağlı)

Yapılışı:Patatesleri haşlayıp, kabuklarını soyduktan sonra sıcakken bir kaba alınıp,tereyagı ilave edilip bir ezici yada çatal yardımı ile ezilir.tereyag iyice eriyip patateslerde güzelce ezildikten sonra soğuk süt yavaş yavaş dökülür ve püreye yedirilir.Limon suyu ve Arzuya göre tuz miktarı ayarlanır,pürüzsüz kıvama gelene kadar iyice karıştırılır.Kıvamı gelen püremiz servis tabağına alınır, Sıcak ya da ılık servis edilir...
Et yemeklerinin yanına cok yakışır
Afiyet olsun...

NOT1:Damak zevkinize göre patatesler sıcakken kaşar rendeside ekleyebilirsiniz...
NOT2:Blender robot vs kullanmıyorum klasik yöntem en güzeli,patates püresinin lezzetini bozuyor bence...

6 Ocak 2009 Salı

ZEYTİNYAĞSIZ BİBER DOLMASI


Tadı gerçekten güzel oluyor, yeni keşiflerde bulunuyorum bu sayede tavsiye ederim diyet yapanlara deneyin beğeniceğinizi umuyorum arkadaşlar.Yeni keşiflerim oldukça sizlerle paylaşmaya devam edeceğim :):)
buyrun tarifime;


Malzemeler

4 adet soğan
10 adet küçük boy dolmalık biber
2 orta boy havuç (şeker niyetine)
1/4 demet nane
1/4 demet maydanoz
1/4 demet dere otu
1 tatlı kaşığı salça
1 çay bardağından iki parmak eksik kırık pirinç
1 çay kaşığı tarçın
yarım çay kaşığı karabiber
silme 1 tatlı kaşığı tuz
1 yemek kaşığı + 1 tatlı kaşığı sıvıyağ
1 adet domates

Yapılışı:Tenceremize 1 tatlı kaşığı yağ ve incecik kıyılmış soğanlarımızı alalım biraz kavuralım,havucunu rendeleyip biraz daha kavuralım,sonra pirincini, karabiberi,tuzu,incekıyılmış dere otunu, maydanozlarımızı ,naneyi de ilave edip iki dakika daha kavuralım.Tarçınını ,salçayı da ilave edip iki dakika daha kavuralım ve içine 1/2 çay bardağı su ilave edelim suyunu çekene kadar pişirelim ve soğutalım.
Diğer yandan biberlerimizi yıkayıp içlerini alım ve harcımızdan dolduralım kesilmiş domatesle ağzını kapatalım ve dolmalarımızı tenceremize güzelce yerleştirelim.
1/3 limon suyu,1 yemek kaşığı sıvıyağı üzerlerine gezdirelim ve 2 çay bardağı ılık suyumuzu ilave edip 20 dakika kadar pişirelim...
soğuduktan sonra limon sıkarak afiyetle yiyebiliriz :)

4 Ocak 2009 Pazar

ETLİ BULGUR PİLAVI

Bulgur pilavını ailecek çok severek yeriz. Sizin de seveceğinizi umarak tarifime geçiyorum..

Malzemeler

2 su bardağı bulgur
5 yemek kaşığı sıvı yağ
3 su bardağı et suyu +1 bardak su (1 tablet et bulyonda kullanabilirsiniz)
150 gr. Kuzu kuşbaşı
3 adet sivri biber
2 adet kuru soğan
1 tatli kaşığı kırmızı pul biber
Tuz- karabiber

Yapılışı: Kuru soğanı yemeklik doğrayıp,sivri biberlerin tohumlarını çıkarıp,yarım halka şeklinde doğruyoruz. Kuzu kuşbaşılarının fazla yaglarını alıp, istediginiz büyüklükte kesiyoruz.Yayvan bir tencerede sıvı yağını kızdırıp, içine doğranmış kuzu etlerini ilave edip, etler suyunu çekinceye kadar iyice kavuruyoruz.
Etler rengini alınca(yumuşayınca) içine doğranmış kuru soğanları ilave edip, soğanlar pembeleşinceye kadar kavuruyoruz, kavrulan soğanların içine doğranmış sivri biberleri ekleyip, sote etmeye devam ediyoruz.
Daha sonra içine yıkanmış bulguru ilave edip, 5 -6 dak. hepsini birlikte kavuruyoruz.
En son olarak içine et suyunu, kırmızı pul biberi ve tuzunu, karabiberini ekleyip, bir kaç kere karıştırdıktan sonra ateşi altını kısıp,bulgurlar göz göz olana kadar kapağı kapalı olarak pişirip, üzerine kağıt havlu koyup, demlendiriyoruz.
Demlenen bulgur pilavını yavaşça karıştırıp, havalandırdıktan sonra servis tabagına alıp, sıcak olarak servis ediyoruz.

Afiyet olsun..

1 Ocak 2009 Perşembe

BLOGUMUN 1. DOĞUM GÜNÜ ve YILIN İLK MİMİ ....


Bu gün sizlerle buluşmamın 1. yıl dönümü iyiki açmışım bu blogu ve sizleri tanımışım,ilk açtığım günlerden beri teknik desteğini esirgemeyen papatya prensesim'e ve bana yorum yapan tüm arkadaşlarıma çok ama çok teşekkür ederim; tahminimden çok daha güzel arkadaşlıklarım, paylaşımlarım oldu, hepinizin gönlümdeki yeri ayrı ayrı, çok alıştım sizlere uzun yıllar birlikte oluruz inşallah... (yazacak okadar çok şey vardıki kafamda şimdi uçtu hepsi)tüm aile bireyleri,teyzeler,yengeler seferberlerlik halinde resim çekşime hayranlar:)bazen halime acıyanlar bile oluyor,Tuğba sağolsun makine işini ondan hallediyorum (bir yıldır bıktırdım kızı) Tuğbaya,arada gördüğünüz güzel fotoları çeken papatya prensesim'e teşekkürlerimi sunuyor ve onları çok sevdiğimi söylemek istiyorum...
blogum sayesinde tanıdığım bütün arkadaşlarımı çok seviyorum,duygularımı blog sahibi olmayan anlayamaz (onlara göre saçma birşey çünkü blog yazmak)bize göreyse hayatın bir parçası,sadece yayımlamak uğruna yemek yapacağımı bir sene evvel söyleseler güler geçerdim ,oysa şimdi yapıyorum (yemediğim halde )
burda sizlerle karşılıklı paylaşımlarda bulunmaktan çok keyif aldığımı söylemeden geçemeyecegim...

NOT:Canlarım yazıyı sabah teknik nedenlerden dolayı yayımlayamadım benim doğum günü karanlığa kaldı:):)saat 02:30 yazdığı yazıyı bu saatte ancak yayımlayan biri olarak tarihe geçeceğim:):)em>

Yeni yıla ailece yediğimiz güzel bir yemek ve kuruyemişlerimiz,Hadise'nin yarışacağı parçayı dinleyerek girdim...
Bir kaç gündür süren yeni yıl kutlaması tartışmalarına bende katılmak istiyorum; benim fikrim bütün aile beraberce yemek yenilip,çerez yenmesinin,tatlı bişeyler yiyerek bütün senenin tatlı geçmesini temenni etmenin kimseye zararı olmaz,aşırıya kaçmadan yapılan eğlencenin,helal daire içinde geçirilen yılın son akşamının güzel bir yılın başlangıcı olmasını Rabbmizden dilemenin zararını görmeyiz herhalde...

Yeni senenin hepimize sağlık,mutluluk,huzur,bereket getirmesi duasıyla ;hepinizin hem hicri hem miladi yılının hayırlara vesile olmasını dilerim.


Bu yıl yapmam gerekenler nelermiş bakalım beraber, canım prensesim beni mimlemiş taze taze bende anında bir liste oluşturmak istiyorum…
işte Aysultan'ın yapacaklar listesi bakalım beraber;

*İncecik bir kız olacağım(yolumda tam gaz ilerliyorum)
*Başkaları(bana değer vermeyenler için)çok fazla tasalanmayacağım)
*Öğrenmesi gereken çok geçikmiş,mühim şeyi Allah'ın izniyle öğreneceğim...
*Hayırlısıyla iş bulacağım
*Kitap okuyacağım
*Yarım el işlerimi tamamlayacağım
*Daha iyi bir kul olmaya çalışacağım
*Sevdiklerimle daha fazla vakit geçireceğim
*Bol bol tövbe ve dua edeceğim
*Rabbim'e olan borçlarımı ödemeye çaşlışacağım
ve daha pek çok şey yapacağım ömrüm olursa inşallah,
bende pası sevgili Derya ablaya atıyorum ...